Kablosuz haberleşmenin fabrika otomasyonu koşullarında kullanımında, çok yollu etkilerin neden olduğu bozulmanın nasıl giderileceğinin anlaşılması son derece önemlidir. Büyük objeler ve yansımaya neden olarak çok yollu etkilere yol açan zemin veya duvarların yanı sıra alanda bulunan metal donanım da kablosuz sinyallerin çözünmesine neden olabilen ciddi engeller arasında yer alır. Ayrıca, otomasyon uygulamaları için hareketli donanım kullanımı, verimliliği artırmak için kaçınılmaz olduğundan, operatörler hareketli objeler üzerine yerleştirilen sinyal verici ve alıcılarının yaratacağı çok yollu sönümlenme etkisini de göz önünde bulundurmalıdır. Çok yollu etkilerin neden olduğu bozulmayı gidermenin iki yolu vardır: dikey frekans bölmeli çoklama (Orthogonal Frequency Division Multiplexing, OFDM) ve çok girdili-çok çıktılı sistem (Multiple Input-Multiple Output, MIMO).
OFDM: OFDM (dikey frekans bölmeli çoklama), tek bir dijital sinyalin düşük veri oranlı sinyal taşıyıcılar üzerine farklı düşük veri oranlı bölümler halinde bölünmesidir. OFDM, girişimden kaçınabilmek için birbirine dikey taşıyıcılar kullanır, böylece çoklu sinyal taşıyıcılar kullanılarak OFDM ile verinin daha yüksek oranlarda aktarılması mümkün olur. Veri OFDM yoluyla aktarılacağı zaman, sinyal farklı taşıyıcılara dağılır, her bir taşıyıcı yükün bir kısmını üstlenir, böylece her taşıyıcıya düşen veri oranı düşürülmüş olur. Daha düşük bir veri oranının avantajı, yansımalar sonucu ortaya çıkan girişimin boyutunu düşürmesidir.
OFDM sinyali yoluyla girişim olasılığını düşürmede esas rolü verinin yüksek sayıda taşıyıcıya dağıtılması oynar. Bunun nedeni, çok yollu etkiler nedeniyle bozulma bazı taşıyıcılar tarafından aktarılan sinyalleri etkilese bile, az sayıda taşıyıcının etkilenecek olmasıdır. Ayrıca, hata düzeltme kodu verininkinden farklı bir taşıyıcıyla aktarılabilir. Bu da, aktarım sırasında bozulan verinin alıcı tarafında tekrar bir araya getirilebilmesini sağlar.
OFDM, günümüz kablosuz veri aktarım teknolojisinde önemli bir rol oynar. Hatta bu yöntem 802.11n Wi-Fi, LTE (Long-Term Evolution for 3G cellular communications), LTE Advanced (4G), WiMAX ve diğer haberleşme teknolojilerinde de kullanılmaktadır.
MIMO: Çok girdili-çok çıktılı sistem anlamına gelen MIMO, kablosuz haberleşme performansını artırmak için birden fazla verici ve çok sayıda antene sahip birden fazla alıcı kullanır. Çok sayıda verici ve alıcı kullanıldığında, veri dizgileri eş zamanlı gönderilebilir, böylece aktarılan veri oranı artar. Buna ek olarak, çok sayıda verici ve alıcı daha geniş bir kapsama alanı ve cihazlar arasında daha uzun mesafelere de izin verir. IEEE 802.11n standardı, MIMO’yu kablosuz veri aktarım oranlarını 2 uzamsal veri dizgisi ve ötesiyle 300 Mbps’ye çıkarmak için kullanır. Bu teknoloji LTE ve diğer kablosuz haberleşme standartlarında da tercih edilir.
Anten çeşitliliği veya MIMO kullanan tipik bir haberleşme sisteminde çok yollu sönümlenme görülen ortamlarda çok yollu etkilerle başa çıkabilmek için sıkça 4 yönteme başvurulur. Bu yöntemler zaman çeşitliliği, frekans çeşitliliği, uzaysal çeşitlilik ve sinyal yolu çeşitliliğidir.
IEEE 802.11n teknolojisi, çok yollu etki sorununu gidermek için uzay çeşitlilik yöntemini kullanır. Eğer bir grup içindeki belli bir anten şiddetli bir aktarım kesintisi yaşarsa, uzaysal çeşitlilik yöntemi aktarım kesintisine en az maruz kalan anten sinyalini bir nevi ayırarak işlevini onarır. Bu yöntemin temelinde, aynı çevrede konumlandırılmış birden çok antenin birbirinden bağımsız olarak çalıştığı bir durumda her bir antenin kullandığı kanalın diğerleriyle ilintisiz olacağı inancı yatar. Her kanal çok yollu karışma veya ortak kanal karışmasına maruz kalabilir, ancak bu kanalların aynı tip varyasyona maruz kalma ihtimali çok düşüktür. Her kanaldaki varyasyon sorununun çözülebilmesi için, sistem her kanaldaki varyasyonu düşürebilen ve çok yollu sönümlemeyi gidermedeki etkisini önemli ölçüde artıran dahili bir algoritma kullanır.